Pazar, Mayıs 21, 2006

Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak...


Yine deli dolu benim savaşçı yüreğim. Nedendir bilmem daha çok forma almak istedim bugün daha çok sarılmak sevdama... Ne bileyim daha çok Fenerbahçeli olduğumu hissettim bugün...Daha bir sevdalandım. Nedir bu duygunun anlamı bilen var mı? Yanmak istedim, yakmak istedim. Daha bir öfkeliydim bugün daha bir ayakta...Dağ gibi delikanlı...

Artık hiçbirşey eskisi gibi olmayacak daha çok kenetleneceğiz. Daha çok birbirimize sarılacağız. Daha çok sahipleneceğiz hep daha çok artık ve artık Dicle'nin sularına bakıp "Enel Hak" der gibi "Enel Fenerbahçe" diyeceğiz...

Keşke görmeseydi gözlerim seni keşke bu kadar çok sevmeseydi seni yüreğim ve sen seni ne kadar çok sevdiğimi ah bir bilebilseydin... Öyle bir aşk ki bu sevda kelimesi ile anlatılamayan sadece Fenerbahçe kelimesi ile adlandırılan...

Bu gün "yine, yeniden" diye düşünenlerdir karamsarlığa düşenler oysa Fenerbahçe'nin "yeni yengilerinin" habercisidir bu günler... Ya hep beraber başaracağız ya da hiçbirimiz. O yüzden daha çok birlik, daha çok beraberlik...

Bazı zamanlar üzülsek de her zaman şenliktir, şölendir, bayramdır aslında Fenerbahçe ve o kadar basit, o kadar kolaydır ki Fenerbahçeyi sevmek...

Sevdama konulan sınırların sınır ihlallerindeyim şimdi koyverdim sevdamı, sevdama gümrük koyanlara öfkemi kuşanmadayım... Bu tarifsiz nefret sevdama kurban edilmek için değil sevdamı kurban ettikleri için... Bizimle savaşta son mermisini yakanlar düşünsün biz yeni başladık... Hele bir sonbahar gelsin bize bu hüznü bahar da yaşatanlara en kederli, en tarifsiz acılar düşecek...

Bilirim sen bize kayıtsız kalamazsın tarihinde yazmadı, yazmaz bu... Hiçbir şeyi kaybetmedik aslında daha çokları sadece bu yüzyıl için değil bu yüzyıldan sonrasını kazandık... Yine dökeceksin elde bayraklarla bizi sokaklara hiç kimse hatırlamayacak bugünleri...

Ne demeli şimdi içini boşalttıkça dolan bir şey galiba bu bizimkisi... Ne yazarsan yaz, ne okursan oku...Yazdıkça yazasın okudukça okuyasın gelen bir şey işte... Geçmeyen gecelerin gelmeyen sabahlara doğru devam eden bir süreçin orta yerinde dağların ardından sıyrılmaktadır seher... Ne demeli geçmişten çınlayan bir tebessüm, bir kahkaha ile avunma zamanı değil şimdi...

Büyütün içinizdeki bu kirliliğe öfkeyi daha çok bayrak, daha çok formayla... Kombinelerle, taraftar kartlarıyla...Sahip çıkın bizim çocuklara... Hazır olun bu sefer sadece 3'lere 5'lere 17'lere değil "Dünyaya Kafa Tutmaya"...

Uğruna inandığımız hatır, gönül, şaibe, şike değil bir çift renge sarı lacivert sevdalı yürek bizimkisi... Bazen muharebeler kaybedilse de, bu savaşı mutlaka iyiler, bu acılara direnenler kazanacak...

Komutan değişse de ordu hep ayakta kalır


Aziz YILDIRIM Başkanımızı çok seviyordum ama bana göre en doğrusunu yaptı. Onun da ifade ettiği gibi ona zarar vermek isteyenler ve bazı çevreler Fenerbahçe’ye zarar vermeye başladıydı. Ve o da Fenerbahçe Başkanı olduğu için bu mücadeleyi sürdüremedi. Yanlış anlaşılmasın mücadele edemeyeceği veya edemediğinden değil eğer o bu mücadeleye devam ederse Fenerbahçe’ye zarar vereceği için… Yoksa daha yeni seçilmişken ve Fenerbahçe Spor Kulübünün 100 ncü yılında Başkanlık yapmak varken hangi Fenerbahçeli istifa eder? Onun 8 yıllık Başkanlık döneminde yaptıklarını anlatmaya Fenerbahçe Tarihinde konacağı yeri söylemeye kelimeler ve bu sayfalar yetmez.

Onun gibi bir Başkanı kaybettiğimiz için üzgünüz. Bir Fenerbahçeli olarak belki önümüzde ki belirsizliklerden korkuyoruz ama şu bir gerçek ki eğer gerçekten Başkan’ın yaptıklarını devam ettirmek ve daha ileri götürmek istiyorsak, tartışmasız onun Fenerbahçe için yapmaya çalıştığı en büyük devrim olan kurumsallaşmanın devamını istiyorsak şimdi asıl birlik zamanıdır.

Bu sene giden Şampiyonluk ve kupayı düşündüğünüzde aslında içimizde en çok bunu Aziz Başkan hak etmedi ama hiçbir zaman dönüp de kaybettiği kupalar için ağlamadı. Dünya kulübü olmak yolunda yürüyüşümüz devam ediyor dedi. Evet, bu uzun yürüyüş bizimle devam ediyor. Nasıl ki o 8 yıl önce Başkanlığa geldiğinde Fenerbahçe’nin yıllık bilânçosunu 16 milyon dolardan 87 milyon dolara getirdiyse bundan sonra bu noktadan daha ileri götürmek gerekiyor.

Burada birçok arkadaşımın kullandığı bir deyim vardı. “Fenerbahçe’nin askerleri”... Asıl şimdi Aziz YILDIRIM gitti işte Fenerbahçe karışır bir beş sene daha kendini toparlayamaz diyenlere, dağılırsınız yine eskisi gibi her sene yeni Başkan seçer durursunuz diyenlere cevap vermemiz lazım. Yıldırım Orduları burada, Fenerbahçe'nin Askerleri burada demek lazım

Başkan sadece Fenerbahçe zarar görmesin diye gitti ama ordusu hala ayakta Fenerbahçe askerleri hala burada sadece yeni Komutanını bekliyor. Üstelik çok sevdikleri eski Komutanlarına yapılanları unutmayarak…

Daha çok birlik ve beraberlik içinde olmalıyız çünkü savaşı kazanmaya azimli bir orduda Komuta kademesi değişse da ordular hep ayakta kalırlar.