Pazartesi, Şubat 12, 2007

Yüzyıl Önce Doğdu Şanlı Efsane/Yüz Yaşında Mutlu Ol Fenerbahçe...


Yıllarca haykırdım. Fenerbahçe’min Marşı diyerek “Ne mutlu seni sevene” diye… Bir gün adamın biri çıktı ve bir marş yazdı. Göz yaşlarımı tutamadığım. Buram buram sevda kokan. Yaptığım ve yapılan bütün tribün bestelerini hiçe sayarak. Marş mı dediniz alın size sanatçı yüreğinden gelen Fenerbahçe ve onu anlatan bir marş diyerek.


Sen ki Kimsesizliğimdin.
Sen sonsuz Yalnızlığımdın.
Sen karanlık gecelerimin şafağıydın…
Sen can yoldaşımdın

Ve Koca çınar yüz yaşına vardın demek
Koca bir yüzyılı ezerek..

Sen mağlubiyetlerinde göz yaşlarımdın
Sen o kayıp giden yıllardaki umutsuzluğumdun
Sen arkadaş sohbetlerimde kırılganlığımdın
Sen üstüne titrediğim alınganlığımdın

Ve Koca çınar yüz yaşına vardın demek
Koca bir yüzyılı ezerek..

Sen galibiyetlerinde sevincimdin
Sen kupalarımda gururumdun
Sen Türk futbolundaki bu kirlenmemişliğinle Şerefim
Sen yüzüncü yılında ki bu karanlıklara mücadelenle Onurum
Sen benim her şeyimdin

Ve Koca çınar yüz yaşına vardın demek
Koca bir yüzyılı ezerek…

Ve o adam yok mu ah o adam…
Kapadı gözlerini tribünden gelen sevdasını öyle bir söyledi ki. Kapadım gözlerimi tribünden gelen o adamı dinlerken sevdama ben de ağladım. Keşke seni simdi sevdiğimden daha çok sevebilseydim. Keşke su an olduğumdan daha çok Fenerbahçeli olabilseydim.

Ve o adam yok mu ah o adam…
Yüreğimi yıkıyordu o dupduru sesiyle.
Senin alınan nefes olduğunu söylüyordu. Senin yarim asırlık ömürde çocukluğum olduğunu…Aşkını anlatıyordu derinden. Ve onun büyüklüğünü. Ne dağ kalmıştı ne de tas. Yüreğindeki sevdasını anlatıyordu. Bir yıldızlara ulaşıyor bir bana dokunuyordu.

Şarkısında, seni benden olmayanların anlamamasını anlatıyordu. Onu dinledim sabaha kadar. Sonra geçtim klavyenin başına bari hiç olmazsa sanalda sevdamı yazayım anlatayım dedim. Seni bende ne kadar seviyorum. Duysun beni cümle, alem dedim. Dudaklarımdan iki mısra düştü sadece…

“Yüzyıl Önce Doğdu Şanlı Efsane
Yüz Yaşında Mutlu Ol Fenerbahçe...“

Hiç yorum yok: