Perşembe, Temmuz 13, 2006

Teoride Paranoyaklığın Sınırı Yok


Ortalık her şeyden nem kapma teorileri ile dolup taşıyor. Onca ittifaktan ve çalınan şampiyonluktan sonra o hale geldik ki öküzün altında deve arar olduk. Öyle ya paranoyaklığın sınırı yok. Affınıza sığınarak bende birkaç tane üreteyim istedim.

Teori 1: Daum ile futbolcuların arası bozuktu. Daum gitsin diye futbolcular Denizli’yi yenmediler ve şampiyonluk gitti.

Teori 2: Aziz Başkan Daum’u göndermek istiyordu ama bir taraftan da sözleşmesi vardı. Şampiyonluk ve kupa gidince istifa etti ve Daum’u üzüntülü acılı taraftarla karşı karşıya bıraktı. Daum gidince tekrar Başkanlığa döndü.

Teori 3: Fenerbahçe’nin başına Scolari gelirse bazıları bu transferden komisyon alacaktı. Zico gelince bu komisyon işi yattı o yüzden şimdi Zico hakkında bu kadar güvensizlik ve eleştiri pompalanıyor.

Teori 4: Fikstür çok önceden belli ve Fenerbahçe’nin aleyhineydi. Yine de kimseyi uyandırmamak ispat edilememesi için usulen kura çekildi.

Teori 5: Geçen sene başında Türkiye Ligini kalitesizleştirecek kadar, hatta Şampiyonlar Ligi kupasını kaldırması gerekir denilen ya da hocası olsa da olmasa da başarılı sonuçlar alacak kadar kadrosu kaliteli ve iyi olan Fenerbahçe’nin nedense sadece bir hücum oyuncusu gitmesine rağmen defansı kötü, orta sahası kötü ama forvette bir sorunu yok. Yanlış teşhis bu kadroyu öldürür nasıl olsa Fenerbahçeli değilsen bile ver pompayı yıldız oyuncu isterik. Nedeni gelecek oyuncunun menajerinden alınacak komisyon neden olmasın? Hani şu sıralarda gündem olan borsa da yaşananlar gibi…

Teori 6: Yıl 2002 Türkiye Liginde şaibeli kafa karıştıran bir sürü şey ve bu takımda oynayan futbolcular Dünya Kupasında üçüncü oluyor, Yıl 2006 İtalya’da şike soruşturması ve bu takımda oynayan futbolcular Dünya Kupasında final oynuyorlar. Yani ülkende şaibeye bulaşırsan Dünya Kupasında başarılı oluyorsun.

Teori 7: Haziranda gidecek denilenler gitmedi. Ya kapalı kapılar ardında bazı sözler verildi ya da bugüne kadar söylenenlerin hepsi iftiraydı. Ya biz kandırıldık ya da bazıları hala kandırılıyorlar veya en kötüsü ortada çok büyük bir menfaat var.

Teori 8: Bizim gibilere taraftar forumlarında bu satırları parayla zorla yazdırıyorlar. Sırf eksikliklerin aksaklıkların önünü kapayalım gerçekleri örtelim diye…

Yani teori üretmeye kalktığınızda paranoyaklığın sınırı yok. Asıl yapmamız gereken şey ise bizim pratiğimizi geliştirmemiz. 19 Temmuz’da ne yapıyorsunuz? Feneriumdan kime ne hediye vereceksiniz? Kombinenizi cebinize koydunuz mu? Beyaz Pele’yi ne diye çağıracağız? ZİCO ZİC… ZİCO ZİC… ZİCO ZİC… Diye çağırsak ayıp olur mu?

Sahi biz Fenerbahçe sevdasında nerede kalmıştık? Yoksa bu bizim uzun yürüyüşümüz dediğimiz yolun sadece en güzel yüz metresi miydi? En önde ve en hızlı koştuğumuz.

Sahi biz nerede kalmıştık?

Hiç yorum yok: